BEŞİR FUAD

Osmanlı'nın son dönem aydınlarından Beşir Fuad'dan bahsetmek istiyoruz.



35 yıllık hayatına çok sayıda deneme, eleştiri ve çeviri sığdırmayı başaran Beşir Fuad pozitivist bir dünya görüşüne bağlı eşine nadir rastlanır, sıradışı bir Osmanlı düşünürüdür. Sıradışılığı romantizim akımının etkisindeki diğer Tanzimat aydınlarından farklı olarak edebiyatta realizm ve natüralizmi; felsefede pozitivizm ve materyalizmi benimsemesindendir. Türk edebiyatında "ilk denemeci, ilk Türk materyalist, ilk biyografici, ilk eleştirmen" gibi sıfatlarla anılır.

35 yaşında bileklerini keserek hayatına son veren Beşir Fuad bilimsel bir deney gibi gerçekleştirdiği intiharını son anına kadar not alır. İntihara yabancı Osmanlı toplumunda ve basında geniş yer bularak İstanbu'da bir intihar salgını başlatır.

Ne yazık ki Beşir Fuad'ın özel hayatına ve onu bu intihara iten nedenlere dair yeterli bilgiler mevcut değil fakat Beşir Fuad'ın bu sonu bilinmez yolda nihai bir merak duyduğunu, bu yoldaki bilgileri son anlarına kadar kaydederek ölümün materyalist bilimsel bir çerçeve içinde anlaşılmasına katkıda bulunmaya çalıştığını "arzu ettim ki, bir insanın öldüğünü ve ölürken neler duyduğunu, hissettiğini bilmek suretiyle insanlığa bir faydam dokunsun" diye yazdığı ve geride bıraktığı not defterinden anlıyoruz.

Annesinin akıl hastalığından dolayı ölmesi ve aynı hastalığın kendisinde de bulunacağından ölümüne korkması, çok sevdiği oğlunun birdenbire can vermesi onu aşırı derecede sarsmıştı. Her şeyi unutabilmek için ailesinden kalan mirası yemeye başladı. Zevk alemlerine daldı, bir metres buldu ve ondan çocuk sahibi oldu. Bütün bu bunalımların kendisini intihara hazırladığı iddia edilmekte.

Beşir Fuad, intihar için kimselerin denemediği bir yol seçmişti: Acıyı azaltmak için, keseceği bilek ve boyun damarlarına kokain şırınga etti. Sonra, ölüme gidişinin her anını kaleme aldı.

‘‘...Ameliyatımı icra ettim, hiçbir ağrı duymadım. Ama kan aktıkça biraz sızı oluyor. Bu sırada baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum, kapıyı kapattım diyerek geri savdım. Bereket versin, içeriye girmedi. Bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan daha rahat aksın diye kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı...''

Ev halkı Beşir Fuad'ı damarlarını kesmesinden beş saat sonra buldu ve hemen doktora taşıdı... Müdahaleye çalışan doktora ‘‘Ne uğraşıyorsun? Zaten beş dakikalık ömrüm kaldı'' dedi ve son sözleri bunlar oldu.

Cesedini "Mekteb-i Tıbbiye" ye vasiyet etmesine rağmen isteği yerine getirilmedi ve Eyüp'e defnedildi.


kaynakça
Murat Bardakçı, İstanbul'da İntihar Salgını
Vikipedi, Beşir Fuad

Yorumlar