Yazı:Arzu Bıçakçı
Bazen
bir ya da iki gün boyunca evden çıkmak istemezsiniz. Bu, anlaşılabilir bir
şeydir. Bazen, bir şeyleri üst üste, belki haftalarca erteler ya da onlardan
kaçarsınız. Hatta aylarca, beklenmedik şeyler bile yaşayabilirsiniz. Bu da bir
noktaya kadar normal karşılanabilir. Ama tüm bunlar, koskoca bir yıl boyunca
aralıksız olduğunda, bir şeyler gerçekten de ters gidiyor demektir.
İşte
2016’nın özeti tam olarak bu sanırım. Yılın henüz ilk günlerinden itibaren önce
bir şeyler, sonra ise her şeyler ters gitmeye başladı.
![]() |
Gray Jolliffe - Humorous Cartoonist, Wicked Willie Character Creator |
Kişisel
dünyamda, yılın neredeyse tamamında bir kaosun içindeydim. Ömrüm boyunca
unutamayacağım şeyler yaşadım. Temmuz’un ortasında ve bir sahilin kıyısında,
kışı gördüm. Büyüdüm. Ağlamadan, sızlanmadan ama bolca kanayarak büyüdüm.
Savaşmamaya inanan ben, savaştım; en çok kendimle. İnandıklarımla, inanmaktan
korktuklarım ve itiraf edemediklerimle savaştım. Kendimi kıra kıra, güçlendim.
Dünya
ise tam anlamıyla bir felaketin ortasında duruyordu. Ülkede ölümlerin,
adaletsizliklerin, korku dolu gece ve gündüzlerin hesabını tutmak imkânsızlaştı.
Kol kırıldı, yen içinden taştı gitti bu kez. Öfke ve nefret her yerdeydi,
herkesteydi. Deliye döndük, deliye döndürüldük; ama bir türlü o eski ve kucak
dolusu güzel zamanlara dönemedik. Yaralandık ve ölüm lime lime etti hepimizi.
Bazı ölümler kimliklerimizi, bazıları güvendiklerimizi hedef aldı. Nihayetinde
hepsi, yaşama olan inancımızı götürdü bizden.
Bitişlere
inanan ve bitişleri kutsayan bir insanım ben. Ayrılık da kutsaldır, kapanan
kapılar da bana kalırsa. Ve böylece, 2016’nın bana öğrettikleriyle, onu burada,
bu hapsolmuşlukta bırakıyorum. Ya da bırakacağıma inanıyorum en azından.
2017
başka olsun. Takvim değişeceğinden değil sırf; biz değişmeye izin
vereceğimizden olsun. Mesela elde edemediğimiz şeylere gülümsemeyi öğrenelim.
2018’de hala onu istiyor olacağımız garanti değil çünkü, öyle değil mi?
Sonra bir de, en çok kendimize, içimizden taşan hayallerimize inanalım. Öyle pembe dünyalara falan gerek de yok üstelik. Sadece aldığımız her nefeste, huzurlu ve hayatta olabilmeye inanalım.
Çünkü uygunsuz zamanlardayız ve bu zamanların mucizesi biziz, hala hayatta kalabilenleriz bana kalırsa.
2017,
başka olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder