Tatavla'dan Antigone

Yazan- Arzu Bıçakçı

Jean Anouilh’un Sophokles’ten uyarladığı “Antigone” oyununun yönetmenliği Erarslan Sağlam’a, sahne tasarımı ise Cihan Aşar’a ait. 

Antigone sisteme, yasalara ve insanları hapseden döngüye direnişin hikayesidir. Yasalara göre ölen abisi bir hain olduğu için, gömülmesi yasaktır ancak Antigone buna karşı çıkar ve abisini gömmek ister. Antigone’nin bu mücadelesi, seyirciye tanıtım afişlerinde ve sahne tasarımında, “zaman ve mekân değişse de, sistemin aynı döngüde kalacağı” mesajıyla verilmek istenmiş. Merkezin yuvarlak içine alınması hem farklı mekânlar yaratılmasını sağlıyor hem de oyun ekibinin anlatmak istediklerini dekor ile karşılıyor. Ancak teoride iyi işleyen bu çalışma, sahne pratiğinde aynı etkiyi yaratmıyor.

Kullandıkları uyarlama metnindeki ön oyunu kaldırarak yerine onu destekleyecek bazı dekor ögeleri koymuş olsalar da, tam olarak karşılanmadığı için eksiklik yaratmış. Oyunun “bütünlüklü” hali korunamamış. Birtakım çelişkiler var ve bu da tutarsızlıklara neden olmuş. Oyunun çıkış noktası olan sisteme başkaldırıdan çok, Antigone’nin trajedisine dönüşmüş. Haimon, Ismene ve Antigone arasında ilişki oyun bütününde büyük bir kafa karışıklığı yaratıyor. Bu da, Haimon’un Antigone için ölmüş olmasındaki inandırıcılığı azaltıyor. Antigone,“Direnen kadın” simgesinden çok acı çeken, ağlayan bir kız çocuğu görünümde. Kreon ise sistemin kurbanı, umursamaz bir kral görünümünde, bu yüzden de krallığı temsil edemiyor.

Sahneleme, günümüz siyasetine uysa da, metni bilen izleyici için yapılmış gibi gözüktüğü ve kavramlar içinde sıkışıp kaldığı için, Anouilh’un gerçekliğinden izleyeni koparıyor.


Yorumlar