Küçücük şehrimden, her odasında
ayrı bir hikaye olan evimden, bu kocaman şehre, İstanbul'a gelirken kulaklarımda
Sezen vardı. "Neden" diye küçücük evlerde, olmayan eşyalar arasında ağladığımda da...
İstanbul beni torbasına atıp
bir oraya bir buraya savurduğunda, korkarak, çekinerek " seni
seviyorum" dediğimde, "ben ayrılmak istiyorum" cümlesini duyduğumda
da hep Sezen çalıyordu içimde...
Geçtiğimiz hafta albümün çıktığını
duyduğumda hemen Cihan'ı arayıp "sana geliyorum, Sezen günü yapacağız, yeni albüm çıktı." dedim ve ilk kez dinlemenin büyüsünü bozmamak için
yolda bile dinlemedim. Karşılıklı oturduk ve şarkıları dinlemeye başladık.
İsyancı ile açılıyor albüm, İstanbul
beni isyancıya dönüştüreli çok oluyor, Sezen de bu şarkıda kendi isyancısına
sesleniyor. Erdem Yörük'ün aranjesi ile devleşen şarkıda en sevdiğim cümleler;
"Bakıldığında her daim dingin, görüldüğünde her dem fırtına..."
oluyor.
İhanetten Geri Kalan ise
şimdiden albümün en sevilen şarkısı oldu bile. Erkin Koray tadı aldığım şarkının aranjesi Okay Barış’a ait. Sezen’in “istemem artık geriye dönme”
derken bile işveli olması, “dönme diyorum ama sen yine de dön” diyen tavrı bana
çok tanıdık geliyor.
Sözlerini Sibel Algan’ın
yazdığı “Hakkımda Konuşmuşsun” albümün beni ağlatan ilk şarkısı. Erken
konuştuğu, arayı bulmaya çalıştığı için kaybeden bir aşığı anlatıyor. Şarkı
bütünüyle muazzam fakat beni en çok etkileyen sözleri; “Daha iyi bir insan
olunmuyor anlattığında, susmak gerek hatta gerçekten yandığında…” oldu. İkinci
kısımda Sezen’in hesap sorar gibi Hakkımda Konuşmuşsun demesi ise farklı bir hava katıyor.
Canımsın Sen albümün kitleler
tarafından şimdilik en sevilen ikinci şarkısı olsa da beni pek
heyecanlandırmıyor. Manifesto ise
heyecanıma fazlasıyla karşılık veriyor ve dans etme isteği olarak vücut
buluyor. En kısa zamanda bu şarkıda partilemek istiyorum.
Kördüğüm şarkısında ise beni ve
birçok insanı heyecanlandıran şüphesiz Sezen’in şiir okuduğu kısım.
“Lakin…
Hayat fışkırır damarlarımızdan
Onca şeye rağmen
Doyasıya… ölesiye…
Ve biz bir yandan yüzü kızaran insan
Hayvan gibi atlarız avımızın üstüne
Hem katil… hem kurban…”
Hayat fışkırır damarlarımızdan
Onca şeye rağmen
Doyasıya… ölesiye…
Ve biz bir yandan yüzü kızaran insan
Hayvan gibi atlarız avımızın üstüne
Hem katil… hem kurban…”
Sonlara yaklaşırken albümün
sürprizleri bitmiyor. Ozan Bayraşa’nın aranjesiyle karşıma çıkan “Ey Benim
Çocukluğum” en sevdiğim şarkısı oluyor albümün. Nereye gidersen git kendini de
götürüyorsun diyor Sezen, arada kalanlara, buralara ait hissetmeyenlere
sesleniyor.
Ben Kedim Yatağım ise beni
duyar duymaz bir Ferzan Özpetek filminin ortasına fırlatıyor. Böyle hissettiren
şüphesiz şarkının aranjesi. Ayrılık
sonrası hatırlanan güzel anları, özlem ve sitemle anlatıyor. Yine beni yaralayan
“Hepsi boş, kazanmalar, başarmalar, dilediğim onaylanmalar…” sözleriyle devam
ediyor.
Buradan sonra albüm üç
haraketli şarkıyı arka arkaya sıralıyor. Hu Hu, Üfle de Söneyim ve Koca Kıçlı.
İçlerinden en sevdiğim bana İzmir’in Kızları’nı anımsatan Koca Kıçlı. Sanki o
kızlar evlenmiş, ev kadını olmuşlar ve Koca Kıçlı şarkısındaki kadınlara
dönüşmüşler. Çok keyifli bir şarkı. Hu hu ise bana fazla “Sebastian” geldi yine de “ama buldum ama buldum, bir de duldum bir de duldum” derken eğlenmemek
mümkün değil. Üfle de Söneyim albümün en aşık şarkısı.
Sezen’in kendiyle hesaplaştığı
Benim Karanlık Yanım şarkısına şimdilik biraz kayıtsız kalmış olsam da, Günaydın
Memur Bey beni sarsıyor. Söz ve müziği son dönem yaptığı eğlenceli şarkıları da
severek dinlediğim Onur Özdemir’e ait olan ve daha önce de kendisinin solisti
olduğu Sakin grubu tarafından seslendirilen bu şarkı Sezen’in sesinde adeta
yeniden hayat buluyor. Albümün en tekinsiz ve en Sezen tarzında olmayan şarkısı
ortaya çıkmış. Şüphesiz bu tekinsiz havada Onur’un vokallerinin etkisi büyük.
Altı yıl aradan sonra gelen on
altı şarkılık bu albüm hakkında yazmak için çok erken olsa da daha fazla içimde
tutamadım düşündüklerimi. Belki yıllar sonra tekrar bir yazı yazılır. Karanlıklarımıza,
yarım kalan aşklarımıza, yağmurlu gecelerimize ışık olması dileğiyle… Yolu uzun
olsun, iyi ki varsın Sezen!
Yazı: Hüseyin Can Sayın
huseyincansayin@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder