İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDEN



YAŞ 17

Fransız sinemasının önemli yönetmenlerinden Andre Techine’in yeni filmi Yaş 17, büyüme sürecine odaklanıyor. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan ve genç oyuncuların performansıyla takdir toplayan film, birbiriyle hiç anlaşamayan iki lise arkadaşı Damien ve Thomas etrafında dönüyor. Damien doktor annesi ve asker olan babası ile üst sınıfa dahil bir hayat yaşarken, Thomas çiftçi bir ailenin evlatlık oğlu olarak imkansızlıklarla yaşıyor. 


İkili arasındaki gerilim zaman zaman şiddete evrilse de, Thomas, annesinin hastaneye yatmasıyla birlikte Domien’ın evinde kalmaya başlıyor ve bu olay ilişkinin yön değiştirmesine neden oluyor.






Domien Thomas’a yaklaşmaya çalışırken duygularından ve kendinden emin olmak adına başka bir deneyim yaşamak isteyip başarılı olamıyor. Bu başarısız deneyim sonrasında duygularından emin bir şekilde Thomas’a sarılmak istemesi sonucu yaşanan tartışmada Thomas’ın kolu kırılıyor. Bu olaydan sonra durulan sular Domien’ın Thomas’ı öpmesiyle yeniden bulanıyor.

Film karakterlerin gelgitlerini ve değişken ruh hallerini çok iyi yansıtıyor. Thomas’ın sürekli Domien’dan kaçması aslında onun yanında olmak arzusunun altında ezilişi ve bunu dağlara, ormanlara, sulara karışarak ifade edişi muazzam. İlk aşkın, ilk sevişmenin, ilk kez birini kaybetmenin ve acı karşısındaki çaresiz kalışın aktarımı da sorunsuz.  Yönetmenin büyüme sürecine hakimiyeti ve getirdiği taze, umut dolu bakış oldukça hoş. Film lgbt filmleri arasında kendisine sağlam bir yer edinecek kuşkusuz.


CLOSET MONSTER

Festivalin “Genç Ustalar” bölümünde yer alan Stephan Dunn’ın ilk filmi Closet Monster, Oscar’ın büyüme ve cinselliğini keşfediş sürecine odaklanıyor.

Çocuk yaşta anne babasının ayrılması ve okulda tanık olduğu şiddet olayları nedeniyle içine kapanık olarak büyüyen Oscar’ın hayatı aynı iş yerinde çalıştığı Wilder ile tanışınca  karmaşık bir hal alır. İlk kez aşık olan kahramanımızın tek desteği  Isabella Rosselini tarafından seslendiren hamsterı Buffy’dir.



Bu ilk aşk macerası zaman zaman senaryo sorunları yaşayıp klişe sularda yüzse de, Oscar dışında hiçbir karakter derinleşemese de yönetmenin yenilikçi anlatım tarzıyla kendini boğulmaktan kurtarıyor ve bize gelecek vaat eden bir yönetmeni müjdeliyor. Ben Stephan Dunn’ın ikinci filmini şimdiden merak ediyorum. 


Yazan: Hüseyin Can Sayın / huseyincansayin@gmail.com

Yorumlar